Kandırır da insanları, başarılıdır da bu konu da. Ama onu cumartesi gibi kadim tek bir dostu yoktur. " O " o an uyanı seçer. Kış pazarı, yaz pazarı, bahar pazarı hep birbirinden farklıdır. Mevsimler onun dostudur ve dönem dönem gelir giderler. Kışsa gelen beraberinde kahve, tatlı kokan bir mutfak, filmler, kitaplar, battaniye getirir beraberinde buluşma noktaları evleridir. Uzaklaşmadan, kaybolmadan karışırlar birbirlerine.
Yaz pazarının mekanı deniz kenarı güzel sahillerdir. O da şezlong, güneş kremi, deniz, hafif elbiseler, bikiniler ve şortlarla gelir. Hareketli şarkılar sever, ritm onun göbek adıdır. Bahar pazarıysa o da yaz gibi mekanı uzakta arar deniz kenarını sever ama girmeden bakmak şartıyla, en çok yeşili ve çimleri sever. Rengarek örtüler, lezzetli mangallar, sandviçler ya da atıştırmalıklarla keyfi sever, koşmayı, uçmayı sever.
Bunlar her gün de yapılsa pazar efendi onları sahiplenmek için adını verir ve sürelerini uzatır. Yani kısaca izini bırakır. En başta dedik ya evin arsızıdır. " Beni sev, ben keyif severim, keyif veririm gel beraber keyiflenelim" der hep bakışlarıyla. Haylaz başarır da gönülleri çalıverir tüm oyunlarıyla ve yedi kardeşin göz bebeği olur herkes için. İyi pazar herkese göz bebekleriyle:)))
bu da pazar şarkısı olsun;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.